AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Kahramanmaraş Milletvekili Mahir Ünal, ‘Bugüne geldiğimizde vesayeti tasfiye ettik ama bugün hala vesayetin artıkları çıkıp milletin seçtiği cumhurbaşkanına ‘sözde cumhurbaşkanı’ diyorlar. Henüz tehlike geçmiş değil. O yüzden uyanık, diri olmalıyız.’ dedi.
Ünal, Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi’nde düzenlenen AK Parti Kahramanmaraş Kadın Kolları 6. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmasında, kongrelerin ilkeleri hatırlatan demokrasi şenlikleri olduğunu söyledi. Siyasetin, makam, mevki aracı olarak düşünüldüğünde hırs, haset, kıskançlık olarak geri döndüğüne işaret eden Ünal, görev ve sorumluk olarak görüldüğünde ise azim, gayret ve çaba olarak geri döneceğini bildirdi. Ünal, sözlerini şöyle sürdürdü: “Diğer siyasi partiler AK Parti’ye baktıklarında anlamadıkları bir şey var. Diyorlar ki ‘AK Parti görev değişikliklerinde hiç sorun yaşamıyor.’ Karşı taraf meseleyi makam, mevki, statü, hırs ve siyaseti bir kavga olarak gördüğü için bunu anlamakta zorlanıyor. Oysa siyaseti görev ve sorumluluk olarak görürseniz sona erdiğinde bayrağı yeni gelene devredersiniz. Müslümanız ve şuna inanırız: Hırs nefisten, azim ve gayret ise imandandır. Dolayısıyla Müslüman hırs sahibi olan kişi değildir.”
AK Parti olarak sandıkla emanet aldıkları millet iradesine sahip çıkmak için siyaset yaptıklarını dile getiren Ünal, “Demokrasi, milletin temsilcileri eliyle kendisini yönetmesidir. Şimdi bunlar diyorlar ki ‘Milletin seçtiği neden karar veriyor?’, ‘Devlet kararlarını milletin seçtiği veriyor.’, ‘Recep Tayyip Erdoğan bu kararları neden veriyor?’ Milleti temsil eden vermeyecekse kim verecek?” diye konuştu.
“Kendi iradesine sahip çıkmayan kişi siyaset yapamaz”
“Siyaset, milletin iradesini emanet alma, kendi iradesine de sahip çıkmaktır. Kendi iradesine sahip çıkmayan kişi siyaset yapamaz. Biz kendi irademize sahip çıkmak, millet iradesine sahip çıkmak, Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi ölümüne emaneti korumak için siyaset yapıyoruz. Kuru bir iktidar kavgası, hevesimiz için değil.” ifadelerini kullanan Ünal, şöyle devam etti:
“Tıpkı 12 Şubat, 15 Temmuz’da korunduğu gibi. Çok geriye gitmeye gerek yok. 28 Şubat millet iradesine karşı yapılmış postmodern darbe değil miydi? Millet egemenliğini kabul etmemenin adı değil miydi? 28 Şubat’ta milletin temel hak ve özgürlükleri savunulurken birileri ne diyordu? ‘Devletin kuralları var.’ diyordu. Biz ne diyorduk? Devlerin kuralları milletin özgürlüklerini kısıtlayamaz çünkü devlet, milletin hakkını hukukunu korumak için var diyorduk.””
Uyanık, diri olmalıyız”
Ünal, şöyle konuştu: “Bugüne geldiğimizde vesayeti tasfiye ettik ama bugün hala vesayetin artıkları çıkıp milletin seçtiği cumhurbaşkanına ‘sözde cumhurbaşkanı’ diyorlar. Henüz tehlike geçmiş değil. O yüzden uyanık, diri olmalıyız. Verdiğimiz mücadelenin, milletin iradesine, kendi irademize sahip çıkmak olduğunu unutmamalıyız. Bunlar mücadelenin sadece Recep Tayyip Erdoğan’ın mücadelesi gibi hava oluşturmaya çalışıyor. ‘Tek adam’, ‘diktatör’ gibi yakıştırmalarla mücadelesini gölgelemek istiyorlar. Recep Tayyip Erdoğan milletin adamıdır, milletin mücadelesini vermektedir. Biz de kendisi gibi ölümüne diyerek milletin yanındayız. 15 Temmuz gecesi de ölümü pahasına milletinin yanında olmuştur. AK Parti’den, Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulursak rahata ereceğiz zannedenler, milletten nasıl kurtulacaksanız?”
Neşet Ertaş’ın “Kadınlar insandır, biz erkekler de insan oğlu.” sözünü anımsatan Ünal, kadınların çok değerli olduğunu, siyasete de güzellikler katarak her şeyi güzelleştirdiklerini belirtti.
AK Parti Kadın Kolları Genel Başkan Yardımcısı Ümmügülsüm Ümütlü de kadınların tarih boyunca söyleyecek sözleri olduğunu, savaşlarda dahi vatanın kurtuluşu için mücadele ettiklerini aktararak AK Parti’li kadınlar olarak 19 yıldır siyaset yaptıklarını, en iyi şekilde siyaset yapmaya devam edeceklerini kaydetti.