Türkiye’de medya sektöründe çalışanlar arasındaki gelir dağılımı adaletsizliği ne yazık ki bir türlü bitmek nedir bilmiyor. Medyada; bir grup tuzu kurular yani işin kaymağını yiyenler; bir de ay sonunu getiremeyen kesim mevcuttur.
Yıllar önce Gazeteci-Yazar Abdurrahman Şen, bir yazısında şunu söylemişti: “Muhabirlik yaparak mesleğe başladığım yıllarda, bir gün patron biz muhabirlere şöyle dedi: ‘Gidin, aldığı maaşıyla geçinemeyen insanları bulun ve haberini yapın.’ Halbuki biz muhabirlerden hiç birimiz aldığımız parayla geçinemiyorduk.”
Sizce bunu söyleyen patron bu ‘dengesizliğin’ farkında değil miydi? Elbette farkındaydı ama onun literatüründe, muhabirlerin de geçinilebilen bir maaş alma hakkı olduğu yazmıyordu.
Medya sektöründeki bu karın tokluğuna çalışma ve çalıştırma yetmezmiş gibi, bir de kaymak yiyen zevat, mesleğin emekçilerini ezmeye doymaz.
En son örnekte hepimiz ‘canlı olarak’ gördük ki; kaymak yiyen takım, basın emekçisine ‘ezme’yi de geçti, doğrudan tokatla girişti.
Evet Habertürk Programcısı, kendini “duayen gazeteci” olarak lanse etmekten “aşırı hoşlanan” Muharrem Sarıkaya, gerçek yüzünü daha fazla saklayamadı ve kendisine yardımcı olmaya çalışan genç İHA muhabiri Ahmet Demir’e, milyonların gözü önünde, saldırarak tokat attı. Bu, aslında tüm basın emekçilerine atılan bir tokat demekti. Kendisi basının, kaymak yiyen, aynı zamanda tuzu kurularından olunca, astlarına böyle tepeden bakabilme cüretini gösterebiliyor. Çünkü bu tür “kaymakçı” zevat; gücünün yettiğine tokat, yetmediğine de yalakalık yapıp takla atarlar. Yazık ki ne yazık. Bir özür dilemeyle, ucuz yoldan kurtulmaya çalışmaya yeltenmiş.
Olayın daha da kötüsü; “tokatçı” gazetecinin canlı yayın konuğu olan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin’in; yapılan bu şok edici terbiyesizlik karşısında; kılını kıpırdatmayıp, bir söz bile söylememesi. Fatma Şahin, en azından konuşmasını kesip “N’oluyor bey efendi, kameramana tokat atmak da ne demek oluyor? Yaptığınız ayıp değil mi? Ben bu şekilde programa devam edemem.” diyemez miydi? Diyemedi, hiçbir şey olmamış gibi Gaziantep’i anlatmaya devam ediyordu.
Sarıkaya tarafından tokat atılan İHA kameramanı Ahmet Demir, daha sonra yaptığı açılamada; Fatma Şahin’in; canlı yayından sonra kendi personeline, -Sarıkaya’yı kastederek- “Neden beni böyle bir adamla yan yana getirdiniz? Yanımda durmadan hareketler yapan bir insanla yayın yapmamı istiyorsunuz.” diyerek bağırdığını dile getirdi.
Oysa ki; Fatma Hanım, bu ya da buna benzer bir tepkiyi canlı yayında göstermeliydi. Canlı yayın bittikten sonra değil. İşte o zaman olayın kahramanı olurdu.
Ne demişler; açıkta yapılan kusurun tenhada özrü olmaz.
Ramazan AYDIN – Kahramanmaraş (20.12.2021)
ramazanaydin4402@gmail.com