Dünya değişir ama insanlar değişmez, bu yüzden aç gözlülük ve bencillik hiç bitmez. Dost görünümlü makam mevki sahipleri aslında hiç olduklarının farkındadır ve o yüzdendir ki yapışıp kalırlar kendilerine güven yâda diğer adıyla garanticilik tahtına.
Merak etmeyin herkes her şeyin farkında Korkuyorsunuz ve en cesur işleri yaparken bile aslında hep kaçıyorsunuz. Dünyada bütün olaylar, açlık ve aşk tarafından yönetilir siz bilmeseniz de. Kadın erkek ilişkilerini çözemediniz ki gücünüz özgürlüğünüzde olsun kendinizi Kaf dağında görmeyin hep küçüktünüz her zaman bunu biliyoruz.
İnsanlığın, bunaltı ve can sıkıntısından oluşan iki uç arasında sonsuza kadar mekik dokumaktadır. Toplumsal açıdan yan yana duran iki ayrı dünya var. Birinde iktidar savaşı hemen hiç değişmeden sürüyor. Diğerinde ise beklenti saygı görmektir.
Dünya, nereye gittiklerini bilenlere aittir
Evet, işte gerçek cesaret bu ‘’Dünya, nereye gittiklerini bilenlere aittir.’’
İnsanlar, dünyaya sonsuz olasılıklar içeren bir yer olarak bakmayı hala öğrenememiştir. Keşifler çağının henüz daha en başındayız. Önümüzde hala keşfedilmeyi bekleyen muazzam bir sevgi menüsü var. Modern dürtüler insanları daha geniş bir yaratıcılığa çağırıyor.
Aslında Hayatınız bir hiçten ibaret, hâlbuki başka türlü olabilirdi. İnsanlık tarihi boyunca pek çok insanın başına geldiği gibi; ailesiyle başa çıkamamış, kendini işine vermiş birisiniz. Hayatınız “iş” denilen, başkalarının hayatını kolaylaştırmak ve kazancını artırmakla geçiyor. En kötüsü nedir biliyor musunuz başkalarının üzerinden rant ve gelir sağlayarak dostum arkadaşım dediğiniz ve onların üzerinden prim yaptığınızı o arkadaş ve dostlarınızın bilmediğini zannetmek tam bir küçüklüktür.
Kim bilir belki de Küçük dünyanızın dışında size elini uzatacak bir akıl hocasıyla karşılaşmadınız. Diplomasız, belgesiz ya da size bir kapı aralayacak bir şeyiniz olmadan öylece vefasızlığınıza devam ediyorsunuz. Elinizdeki gücü makamı bırakıp gidemeyecek kadar zavallısınız aslında, yeni bir hayat için bırakıp gitmeye hiçbir zaman cesaret edemediniz çünkü rahat ve haksız kazanç içinizi gıdıklıyor ve tatlı geliyor.
Hayatı hiç olan modern bir kölesiniz
Hiçbir zaman bağımsız bir insan gibi yaşayamadınız. Başkalarının yani çevrenizdeki aldığınız güçle mülkü gibi yaşadınız ve hayatı hiç olan modern bir kölesiniz; kudretsiz ve köşeye sıkıştırılmış. Yaşamınızda doğru insanları ve doğru şartları bir araya getiremediğiniz için hakkınız olmayanı kendinize hakmış gibi vadedip gerçekten hak edenin yolunu kestiniz hakkını yediniz.
Hepimizin Bütün hayatı çocuklarımızı okutmak ve bir ev sahibi olabilmek için geçiyor. Kim bilir belki de Şimdi çocuklarınız işsiz ve bu yüzden emekli olamıyorsunuz. Hastalıklar da yakanıza yapıştı. Yaşadığınız tüm tecrübe ve hayal kırıklıklarının sonunda “hayat zaten böyle bir şeydir” diye düşünüp “hayatım bitti” diyorsunuz. İşte o zaman aklıselim olan koltuk sevdalıları geriye dönüp yaşanmışlığı olan günleri, haftaları, ayları ve yılları gözden geçirerek hakkı olmayanı hakkı olana teslim eder. Huzur içinde yaşar.
Rahmetlik Kemal Sunal’ında dediği gibi. ‘’K urban benimki niye eskik… Onlar sendikalı… Bende harranlıyam… Yürü git işine… Demek ki patronda sendikalı, hemşerisini kolliy.’’