Ana akım medyanın bir televizyon kanalında, Kahramanmaraş’taki bir okul servisi araç sürücüsünün, taşıdığı bir öğrencisini dövdüğünü, tüylerim diken diken izlerken, 10 yıl önce, öğrenci taşıyan bu servis araçlarıyla ilgili, yazdığım ve birçok yerel medya organında yayınlanan şu yazıyı buraya alma ihtiyacı hissettim. Görülüyor ki; bu ‘iş’te geriye gidişte ilerleme var(!)
İşte bu konuda bir arpa boyu yol almadığımıza işaret eden o yazım:
Okul Servis Araçlarının Hali Ne Böyle?
Kahramanmaraş’ta ilk ve ortaöğretim öğrencilerini taşıyan servis araçları sürücülerinin keyfiyetine, umursamazlığına ve başıboşluğuna, kim ‘dur’ diyecek acaba, çok merak ediyorum.
Öğrenci taşıyabilmek için gerekli izni almış olan bu J plakalı araçlarının sürücü ya da sahipleri, Trafik Müdürlüğü’nün müeyyidelerine uymadıkları gibi, birçoğu sorumluluk da taşımıyor. (Öğrencilere iyi davranan, öğrenciyle birlikte sorumluluk da taşıyan dürüst şoförleri tenzih ederim) Çoğu, taşıdıkları ve yaşları 5 ile 18 arasında değişebilen, öğrencilere karşı nasıl davranılması gerektiğini bilmiyor. Daha doğrusu öğrencilerin yanında, kötü örnek olabilecek davranışlar sergilemekten kaçınmıyorlar. Böyle bir dertleri yok maalesef. K.Maraş’ta bazı okullarda, örneğin 20 yıldır aynı kişi, aynı okulun öğrencilerini taşımaktadır. Hal böyle olunca, 20 yıl aynı okulda öğrenci taşıyan kişinin, ‘yılların birikimiyle’ boş bulduğu ortamda atını nasıl oynattığını varın siz tahmin ediniz. Ha burada diyeceksiniz ki bu servislerin dernekleri var, dernek yöneticileri ayarlasın bunu. Maalesef Mili Eğitim Müdürlüğü mü, Okul müdürlüğü mü, Öğrenci Servis Araçları Derneği Başkanlığı mı, kimin muhatap alınacağı belli değil. Okul idarecilerinin sadece diyebildikleri şu oluyor: “Bizim servislere müdahale edecek durumumuz ve yetkimiz yok.” Bu da, servis sürücülerinin işine geliyor. Servis araç sahiplerinin veya sürücülerinin keyfi tutumlarının bir kısmını sıralayacak olursak;
1-Bazı servis aracı sahipleri, öğrencinin evinin bulunduğu yeri ya da yolunu beğenmeyip veya o yönde fazla öğrenci olmadığını bahane ederek (Belediye sınırları dahilinde ve merkez mahalleleri olmasına rağmen), öğrenciden, belirlenen standart ücretin dışında fark istiyorlar.
2-Bu farkı kabul etmeyen velilerin öğrencilerini almıyorlar. Almadıkları gibi, ne okul müdürlüğü, ‘Bu öğrenciyi neden almıyorsunuz’ diyebiliyor, ne de K.Maraş Öğrenci Servis Araçları Derneği Başkanlığı bu konuda, yaptırım uygulayabiliyor. Ne de Mili Eğitim Müdürlüğü’nün bu durumlardan haberi oluyor. Yani, servis aracı sahipleri bu konuda tamamen keyfi davranmaktadırlar. Ne demek, istediğin öğrenciyi alacaksın, istemediğini almayacaksın.
3- Bu sürücüler, araçlarıyla başka işler de yaptığından, örneğin, fabrikalara işçi de taşıdıkları için, öğrenci taşıma hizmetine asla ve asla önem vermiyorlar.
4-Öğrenci Servis Araçları Derneği yetkililerinin dediğine göre her okulda, servis sürücüleri arasında bir tane başkan var. Pekala bir okulun öğrencilerini taşıyan servis tek bir taneyse, başkan kim? Yine kendisi. Peki, bu tek kişi -okulun servis başkanı olduğuna göre- okulda servisi kullanmak isteyen öğrenci sayısı arttığı zaman, Dernek Başkanlığı’na bunu bildiriyor mu? Hayır. Yani, Derneğe, örneğin, “Benim 15 öğrencim var, 5 öğrenci daha servisi kullanmak istiyor, benim bulunduğum okula bir servis daha koyar mısınız?” der mi? Hayır demiyor. Bunu demeyip 15 kişilik servisine, sonradan gelen 5 öğrenciyi de atıyor. Öğrenci ayakta yolculuk yapmış, oturamamış, umurunda mı? Ve bu durumdan ne okulun, ne derneğin, ne de Mili Eğitim Müdürlüğü’nün haberi oluyor? Hatta, iki servislik öğrencisi olduğu halde, bunu derneğe bildirmeyip tek araçla iki sefer yapan sürücülere şahit oldum(Öğrencilerin bir kısmını alıp ikinci grubu okulda beklettiğini, beklettiklerini ikinci turda aldığını gördüm.)
5-Sözde okul müdürlüğü, servise binen öğrencilerin listesini yapıyor. Hikâye. Bunun prosedürünü bilmeyen öğrenci, servisi kullanmak istediği zaman doğrudan servis şoförüne bunu bildiriyor. Servis şoförü de, hemen onu da atıyor servis aracına, aracının kaç kişilik olduğuna bakmaksızın. Yeni binen çocuk da serviste ayakta yolculuk yapmanın normal bir durum olduğunu zannediyor. İstisnalar vardır ama birçok okulun müdürlüğü; hangi öğrencisi, hangi araçla ve nasıl bir yolculukla, okula gelip gidiyor, farkında değil ve bilmiyor. Hele Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin ruhu bile duymuyor.
Oysa bu çocuklar, okula daha rahat gidip gelsinler diye, para vererek, bu servis araçlarını kullanıyorlar.
Ramazan AYDIN – Kahramanmaraş (28.05.2022)
ramazanaydin4402@gmail.com
