Herşeyin temeli eğitimdir.
Eğitim demek;
-Ahlak
-Etik
-Vicdan
-Adalet
-Ekonomi
-Saygı sevgi
-Kalkınma
-Huzur
-Güven
-Gelişmişlik
-Liderlik ve Önderlik vs. vs.
Medeniyet göstergesinin en iyi ifade ediş şekli eğitimdir. Milletlerin gelişmişliği, ülkelerin kalkınmışlığı eğitime ve öğretmene verdiği değerle ölçülür.
Günümüzde eğitim ve eğitmenlere verilen önem nasıl?
Gerçekten de eğitim ve eğitimcilerimiz hak ettikleri değeri verebiliyor muyuz? Toplum olarak bakış açımız nasıl?
Kısaca eğitim-öğretim denilince ne anlıyoruz?
Bu hassas konu üzerinde gözlemlerim ve olması gereken nasıl olmalı?
—Eğitim;
Kişinin yaşadığı toplum içinde değeri olan, yetenek, tutum ve diğer davranış biçimlerini geliştirdiği süreçlerin tümüdür.
—Eğitim;
Önceden saptanmış esaslara göre insanların davranışlarında belli gelişmeler sağlamaya yarayan planlı etkiler sürecidir. Eğitim sürecinde bireyin kendi yaşantıları esastır.
—Eğitim;
Bireyin davranışlarındaki yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak ve isteyerek değişme meydana getirme sürecidir.
Bir Çin Atasözü bunu doğru bir biçimde tespit etmektedir:
—Eğer bir yıl ötesi için planlıyorsanız hububat ekin,
—Eğer on yıl ötesi için planlıyorsanız ağaç dikin,
—Eğer bin yıl ötesi için planlıyorsanız İnsan ekin, işte eğitim insan vasıtasıyladır ki insanlar ekilir ve inşa edilir.
Eğitim sürecinin üç temel öğesi vardır. Eğitim amaçla başlar, öğretme-öğrenme etkinlikleriyle devam eder ve değerlendirme son bulur. Eğitim sürecin bu mantığı bütün kültürler için aynıdır. Amaçların içeriği ve öğrenme için kullanılan öğretme yöntemleri kültürden kültüre göre değişebilir, fakat sürecin doğası değişmez.
Bilindiği gibi insanın eğitimi doğduğu andan itibaren başlar ve ölünceye kadar devam eder. Okul öncesi ve okul sürecinde devam eden eğitim, mesleğe atıldıktan sonrada sürer gider. İşe başlamakla kişinin eğitimi tabii ki sona ermez, görevinin gerektirdiği, kendisinden hizmet beklenen konularda sürekli eğitim görmezse başarılı olması mümkün değildir. Kısacası eğitim hayat boyu süren bir süreçtir.
Ünlü İngiliz iktisatçı Adam Smıth “Demiryollarının %5’i demir ise % 95 insandır.” diyor. Ne kadar doğru ve anlamlı bir söz.
Kurumların başarılı olabilmeleri öncelikle her çalışanın gerçekten başarılı olabilmesine, bilgi, beceri ve yeteneklerini gösterebilmesine, doğru alanlarda çalıştırılabilmesine, önlerine mesleki bir vizyon koyarak kariyer gelişmelerine yardımcı olabilmesine bağlıdır. Bunun için gerekli olan ana unsur ise eğitimdir. Başarılı kurumlara baktığımızda arkasındaki en iyi gücün iyi eğitilmiş insan faktörü olduğu görülmektedir.
Eğitime Büyük Önderin Mustafa Kemal ATAÜRK’ ün şu sözleriyle devam etmek istiyorum. “Kaynaşmış bir millet haline gelmenin, çağdaşlaşmanın, kalkınmanın, hür ve demokratik bir toplum olabilmenin en etkili aracı eğitimdir.”
Eğitimi görev bilmiş kişilere düşen en önemli görev ise; Her şeyi kurum ya da kurumlardan beklemek yerine, kişisel enerjilerini en olumlu ve optimum şekilde kullanarak öğrenmek ve bütün bu öğrenilenleri bir takım ruhu içerisinde hayata geçirmek olmalıdır.
Öğretmenler medeniyetimize sahip çıkan bireyleri cevherleri bulup ortaya çıkaran kişidir.
Eğitim ve eğitmene vereceğimiz önem geleceğimize ışık tutmaktır. Geleceğimizi emin ve sağlam kişilere teslim etmek demektir. Ülkemizi, Milletimizi ve Ulusumuzu gelişmiş müreffeh ve başarılı lider ülke olması demektir. Eğitime ve eğitmene gerekli önem ve desteğin verilmesi temennisiyle…
Kalın Sağlıcakla…
Sadullah KAVAK
Eğer ki Gazze’de Doğutürkistan’da İslam coğrafyasında yaşanılan hadiselerin temelinde eğitimsizlik ve cehalet yatıyor. Eğitimsiz kişiler Herdaim kullanılmaya müsaittir. Oysaki Japonya Avrupa ne acı ki İsrail ve şimdi Çin eğitim konusundaki hassasiyetleri doğrultusunda Şuan Süper güçlerdir…………………………….